Napolyon vs İspanyol Kral

Epey zaman oldu yazmayalı.. Elbette biliyorum bunu ancak yazamama sebeplerimden en önemlisi yurtta kalıyor olmam. Üniversite öğrencisi olduk ilk seneyi yurtta geçirmek farz oldu. Yapacak bir şey yok... Şu sıralar vizelerin bitmesi ve benim eve dönmemden kaynaklanan bir boşlukla aynı zamanda bilgisayarımla vakit geçirmeye başlayabilmem 'blogu fazla ihmal ettik , yazmaya devam' dememi sağlayabildi. Yazamama sebebi açıkladıktan sonra geçelim anlatağımız konuya.

Tarih hocamız anlattı. Napolyon ile ilgili bir hikâye bu. Hepinizin anlayacağı üzere tabii ki hoşuma gittiği için yazıyorum. Ancak yazmadan önce şu hikâyeyi internette araştırayım dedim. Hocanın anlattığından farklı bir şey vardı o da fazla önemsenecek bir şey değil zaten. Evet efendiim geçelim artık şu hikâyeye. Yeterince uzadı buraları.

KÜF Project : Sokaktaki Başkaldırı

İsim olarak bu oluşumu anlatma gereği duymuyorum. Yaptıkları icraatler ortada. En çok beğendiğim çalışmaları altta. Daha fazlası Behance ve Vimeo sayfalarında.

Tosun Paşa

Saian - Mafya Şarkısı

Bir yazı arayla tekrar bir müzik etiketli yazı yazmaktayım. Neyse denk geldi artık. Özen gösteririm böyle şeylere o yüzden... Müzik tarz olarak yine rap. Ama tarzı beğenmeseniz bile klibi beğeneceksiniz eminim. Zira tipografi ile yapılmış bir çalışma. Sanatçımız Saian 'SS' ve 2010 çıkışlı albümünden 'Mafya Şarkısı' parçasına hazırlanmış bir klip. Bakalım...

Calvin Nicholls - Kağıttan Heykeller

Kağıttan neler yapabilirsiniz ki? Uçak , gemi belki de o kuş dediğimiz şeyi.Calvin Nicholls bu durumu aşmış görünüyor. Origami'den çok çok uzak bir sanat bu. Saniyelik , dakikalık bir sanat değil. Origamiyle belki de tek ortak yanı kağıt ile yapılıyor olması. Sanatçı 'kağıttan heykel'lerini 4 hafta gibi bir sürede bitirdiğini hatta bazı heykellerin yapınının yıllar alabildiğini dile getirmiş. İşin inceliklerini vermeden nasıl yapıldığını anlatmış web adresinde. Bu sanatı ise amcasından öğrenmiş. Ve bildiği kadarıyla da kendisinden başka bu sanatı icra edeni görmemiş , duymamış. Hayranlıkla göz gezdirebildim sadece. Başka yapabilecek bir şey yok.

Ceza - Sen de Biraz Delisin

Dinlediğim müzik türü Rap diyerek mi başlasam yazıya bilemedim. Neyse başlamış olduk artık. Hiphoplife da Türkiye'deki rapin kalbi mi desem ne desem işte ondan. Organize Oluyoruz adında bir albüm çıkardılar.
-Takipçileriyim biliyorum-Birçok MC'nin bir araya gelmesiyle oluşturulmuş bir albüm. Sağlam da bir albüme benziyor. En kısa zamanda temin edeceğim. Sadete gelecek olursam işte bu albüme Ceza da katkıda bulunmuş "Sen de Biraz Delisin" adlı şarkısını vererek. Bu şarkısına bir de klip çekilmiş. O klibi paylaşmak istedim sadece.

Aa ne çok kıvrandım bu yazıyı yazabilmek için. Çok canımı sıktı bu. Toparlanmam gerek. Tercih işlemleri ile dolu kafam o yüzdendir. Evet evet o yüzdendir.

Sony Ericsson txt : Hayallerimde

Son zamanlarda telefonumu değiştirme girişimlerinde bulunmaktayım. Şuan kullandığım Sony Ericsson K530i ve gerçekten memnunum. Sony'den de vazgeçmek istemiyorum. İlk cümlemdeki söylediğim girişimler 3-4 aydır devam etmekte. Şöyle sağlam bir klavyeli telefon almak istiyorum. Aslında dokunmatik ekranlar baya moda şu sıralar ancak klavyeliler de çoğu kişinin elinden düşmüyor.Örneğin ağabeyimde Nokia E71 var. Özeniyorum gerçekten...

Kıssaca // Mobile B!

Kıssaca bildirmek isterim ki ; Artık blog cep telefonlarına uyumlu hâle geldi. Bu gelişme beni sevindirdi aslında. Çünkü telefondan bloguma girmek ayrı bir haz veriyor bana. Evet evet öyle ama daha önceleri telefonlara uyumlu olmayan blog bir hayli kötü gözükmekteydi. Bu da bir yandan canımı sıkmaktaydı. Böyle bir sorun kalmadı anlayacağınız. Telefonla ne kadar girersiniz bilemeyeceğim ama böyle bir yazı yazma gereği duydum. Tüm temennim bir denemeniz.
Ha..! bu arada yukarıdaki mobile butonu bunun için.

Ev dediğin : Graffiti!

Son günlerde olduğundan fazla tasarım , resim dolu yazı yayımlamışım. Böyle bir açıklama yaptığıma göre bunun farkındayım. Ancak özür dileyerek bir tane daha paylaşmak zorundayım. Çünkü hayallerimi süsleyen bir tasarım bu. Dışı hiç önemli değil , içi böyle olsun benim olsun bu ev.

İnternetin doğurdukları .5

Bobiler'de dolanırken hoşuma gitti...
Hazır böyle de bir kategorim varken "internetin doğurdukları" paylaşayım dedim.Yaratıcılık konuşmuş yine. Tabii ki bir de gözlem. Yoksa böyle reklam saçmalatmacalar çıkmazdı ortaya. Aslında reklamların gerçek hali , bu arkadaşların yaratıcılıklarını katıp ortaya çıkardıklarıdan daha saçma ama neyse.İlki 11880 reklamılya ilgili diğeri ise Papia reklamı.

Yaratıcı Sokak Reklamları

Yabancıların reklam çalışmalarına hep hayran kalmışımdır.¹ · ².Bu durum halen de böyle. Televizyon reklamlarına zaten hayranım bir de bunları görünce bir kez daha oldum. Biz gelişip gelişip gelişip büyüüük bir ülke olduktan sonra görebiliriz böyle şeyleri. Ülkemizde daha tanık olmadım böyle reklam çalışmalarına. "Gavur yapıyor" demek yerine biz de denesek...Talebi kesinlikle artırıcı çalışmalar bunlar. E zaten reklamın amacı nedir ki? Tabii ki talebi artırmak. Başlamalıyız biz de böyle çalışmalara. Evet evet başlamalıyız artık.

Kendi beğendiklerimi alta doğru sıraladım. Kesinlikle bakmalısınız.

Markalara Farklı Bakış

"Bu işte bir terslik var." , "Böyle miydi yahu bunlar?" dedirten logo değişim fikri. Fikir Graham Smith'e ait. E tabii bu fikir sadece bir tasarım fikri. Ancak görülmeye değer. Bilindik markaları bir de rakiplerinin logolarıyla görme... İllginnç.!

Nükleer ile Yaşamaya Hazır Mısın?

Akkuyu'da yapılacak nükleer bir santral ve o santraldeki bir sızıntı (kaza) ne sonuçlar doğurabilir ki? Greenpeace, Viyana Üniversitesi ile yaptığı araştırmalarda korkunç sonuçların ortaya çıkabileceği kanısına varmış. Oluşabilecek bir kazanın Doğu Avrupa , Rusya ve Afrika'yı etkisi altına alabileceği ve birçok canlının yaşamını etkileyebileceği bir sonuç bu. Dur diyebilmek için elinden geleni yapmayacak mısın?

NTV hava durumu sunucusu ve yüksek meteoroloji mühendisi Gökhan Abur anlatıyor...

Renkler Herkes İçindir

Bu film her izlendiğinde bir görme engelli çevresindeki renkleri öğrenebileceği özel bir yazılıma ücretsiz kavuşuyor.Jotun Boya’nın desteği sayesinde siz de onlardan birine renkleri armağan edebilirsiniz.Derneğin İstanbul Şube Başkanı Murat Demirok’un da filmde dediği gibi:
‘Lütfen bu filmi paylaşın, daha fazla insan duysun, daha fazla insan bu imkandan faydalansın.’

Şu sıralar Facebook ve Twitter'da çok sık gördüğüm , hatta Facebook'ta görmeye şaşırdığım bir video. Görme engellilerin hayatlarını değiştirebilecek bir yazılıma kavuşturabilmek için yapılmış bir kampanya. Videoyu izliyorsunuz , daha fazla kişinin izlemesine vesile oluyorsunuz işte bu kadar basit. Paylaştığın onca gereksiz video arasına bu anlamlı ve bir insana yardım edebilecek videoyu koymak o kadar zor olmaması gerek.

► Filmi izlemek için

Tasarım Alaturka

Alaturka kültürün tasarıma yansıması...
Biz Türklere has alışkanlıkları tasarımla birleştirmiş Rafineri. Orhan Gencebay , Zeki Müren'den tutun fontların Türkçe versiyonlarına kadar düşünülüp , tasarlanmış. Tasarımları gördükten sonra tebessüm edeceğinize inanıyorum. Hele ki Bunerang Terlik ve Bayandan Temiz'i görünce.Bunun dışında,Tasarım Alaturka'nın şuan sergisi dahi yapılmakta. 14 Mayıs'ta başlayan sergi 30 Mayıs'a kadar devam etmekte.

Sokak Savaşa Karşı.

Var mıydı böyle şeyler düşünen yahu? Hem de Türkiye'de.
Gerçekten çok ama çok yaratıcı , başarılı , anlamlı bir video. Bir Türk grubu tarafından , stop motion tekniği kullanılarak yapılmış harika bir şey. Kendi deyişleriyle ;

4 Şehir / 294 Duvar / 2930 km Yol : Tek Animasyon
Türkiye'de sokaklar teröre ve savaşa karşı !

Yaptıkları bir diğer video ise graffiti bazlı.Burada da "Savaşma Konuş" diyorlar.İlk çalışmaları için yaptığım yorumların , övgülerin hepsi bunun için de geçerli.Bunun için de kendi deyişleri ;

İki Şehir Bir Operasyon Savaşa Karşı !

Logo Radikal logosu gibi geldi ama bağlantıları var mı acaba?

Devrimden Sonra

Nasıl olur da kaldırılmaz !? Daha ilk gününde kaldırılmalı , nasıl oluyor !?
Ülkede komünist bir devrim olsa neler değişiri anlatan film. O yüzden böyle tepkiler veriyorum. Kapitalist , özelleştirile özelleştirile elinde bir şey kalmayan bir ülkede yaşayan biz bu filmden mahrum kalmamalıyız. 6 Mayısta vizyona giren film Devrimden Sonra. Neler anlatmıyor ki.

Bir Mayıs Kutlu Olsun

İşçinin , Emekçinin Bayramı Kutlu Olsun.

Durum Raporu

Şubatın başlarında yazmışım 2011'in ilk yazısını.Takipte olanlar bilir , üniversiteye hazırlanmaktayım. Elimden geldiğince çalışmaktayım. Stres stres stres derken sınav geçti sonuçlar bile açıklandı. Rahat bir nefes aldım. Sonucum beklediğim gibi kötü geldi çünkü sınavım kötü geçmişti. Bir eşit ağırlık öğrencisi olarak sözel sınavına da girmeyi düşündüğüm için o puanlarıma da baktım.

• Eşit ağırlık 305.968 puan iken , sözel puanım 333.591

Yani LYS'ye girebilir durumunda bir öğrenciyim.
Çok çok çok çok ..... aksattım blogu , tamam biliyorum! Acaba bu durum devam eder mi? Yanıtsız... Gerçekten bilmiyorum bunun cevabını. Ancak gerçekten elimden geldiğince yazacağım. Yazmaya zorlayacağım kendimi. Birkaç açıklamada bulunayım dedim. Evet bunu daha önce yapmalıydım , olmadı işte.

Yazarım ya bundan sonra yazarım yazarım.

Silüet silsilesi

Tuhaf olay...Tuz gölünde insan silüeti beliriyormuş.Vidyo da yapılmış bunun için. Şaşırdım(!) Ne yalan söyleyeyim açıp da Google Earth'ı bakmadım da;ama tek bir şey söyleyeyim vidyoyu hazırlayan güzel hazırlamış. Fotoşop falan yapmış , yapmış yani. İllâki ilahi şeylere bağlayacağım diyorsanız siz bağlayın ama böyle şeyler saçma geliyor bana. Hep çıkıyor böyleleri... Ülkenin en karışık anında bir tepede bir Atatürk silüeti belirir falan...Haberlere konu olur. Bazıları da işte tek kurtarıcımız tekrar gelecek deyip hayallere kapılır daha neler neler... Gerçeği görecek olursak yok böyle şeyler arkadaşım reel yaşama dönün azcık. Bi' izleyelim de yorumlayalım bakalım.


YOUTUBE YANLIŞ OLMASIN.