Sanatçı Dediğin : Stephen Wiltshire

Mantık dersinde anlatmıştı hocamız bu olayı. Hep de merak etmişimdir , kesin vardır yahu böyle birşey demişimdir.Nedir bu var olan şey? Hocamız nasıl başladıysa konuya ben de öyle başlayayım. Öncelikle "Bir duyu organını kullanamayan insanlar örneğin körler gülün ne olduğunu nasıl anlayabilir?" diye bir soru yöneltti. Cevabı ben verdim. Dedim ki "Hocam kokusunu en çok beğendiği şeye ya da sesinin en çok sevdiği şeye benzediğini söyleriz. Bu bizim güle göre kendi öznel düşüncemiz olur ancak başka yolu olduğunu sanmıyorum." Düşüncelerimde yanılmamışım. Herneyse konuya devam ederken hocamız , bir duyu organını kaybetmiş insanların herhangi bir diğer duyu organının güçlendiğini söyledi. Daha bunun gibi nice şeyler var. Bunlardan biri de otizm hastalarıyla ilgili. İşte böyle bir adam var. Stephen Wiltshire adında otizm hastası bir adam. Bu adam çok yetenekli bir adam. Bir anlık gördüğü şeyleri en ince ayrıntısına kadar çizebilmekte. Hem de mükemmel bir şekilde. Emin olun alttaki resimleri ve vidyoyu gördükten sonra etkilenmemeniz elde değil. Saniyelik bir görüş ve daha sonrasında mükemmel bir el sanatı...

Haydarpaşa...

Severim İstanbul'u. Binalarını , sokaklarını ...Başlıktan anladınız biliyorum o tarihi binanın yandığını anlatacağımı. Hepiniz de biliyorsunuz zaten televizyondan , haberlerden... Bir de ben birşeyler yazayım dedim çünkü önemli olduğunu düşünüyorum. Tarihe sahip çıkmıyoruz gerçekten. Hak ediyor muyuz acaba biz bu ülkeyi , bu güzellikleri... Sonuçta koruyamadıktan sonra önemi yok böyle şeylerin. Biri gelsin yaksın , biri gelsin üstüne "aşkım seni seviyorum yazsın" , biri gelsin toplu konut yapmak için yıksın... Cidden hak ediyor muyuz? Önceden sorulsa bu soru tereddütsüz evet denecektir. Önceden dediğim , bu toprakların kan dökülerek kazanıldığı zamanlar.O zaman evet ama şimdi yok arkadaşım hak etmiyoruz. Korumadıkça , savunmadıkça , katledilmelerini engellemedikçe biz bu güzellikleri hak etmiyoruz , edemeyeceğiz de(!)

Cumhuriyet'imizin 87. yaşı

Cumhuriyet'imizin 87.yaşı dolayısıyla yazmak istedim bu yazıyı. Atatürk fotoğraflarından oluşan bir yazı. Bu resimlerin, diğer resimlerinden tek farkı renklendirilmiş olması. Çoğunu 'VomArt' renklendirmiş. Onun dışındakileri arayıp da buldum. İçlerinde şuana kadar görmediğim resimler de bulunmakta. Bir göz gezdirin derim. Bunun dışında söylenecek pek şey yok. Cumhuriyet'imizin bir yaşını daha geride bırakıyoruz. Nice yıllara , nice 87 senelere Atatürk sevgisiyle... Kutlu mutlu olsun.

Siz motosikletçiler (!)

Durumlar karışık... Takip edenler,tanıyanlar bilir ki bu sene ünversiteye hazırlık öğrencisiyim. Test çözme , etütlere gitme , yedi gün boyunca erken kalkma ve uyuyamama. Kızlar dostlar falan... Meşgulüm açıkçası. Kızlar dostlar dediğime bakmayın. Kafamı testten kaldıramıyorum demiyorum ama elimden geldiğince çözüyorum , çözmeye çalışıyorum. Hedefim psikolojiydi ancak değiştirdim bu sene siyasal bilimler diyorum. Herneyse bunlar güncel yazamama gerekçelerimdi...Geldim dersaneden fotoğraf etiketli bir yazı yazayım dedim. Birkaç gün önce bulmuştum bu resimleri. Tuhaf... Motosikletçiler için yapılmış harika kask tasarımları... Farklı olmak isteyenler için yapılmış tabii. Yoksa elektrikli bisikletçiler takacak değil. Bunları takabilecek kafamdaki motosikletçi profili ; chopper kullanan , asi ruhlu bir garip insanlar işte. Evet evet anca öyle insanlar takabilir. Sesi taa nerelerden duyulan "Pejo'lu apaçi"ler olacak değil ! bknz. felaket memonun topladığı

Pasta'nın ötesinde...

Pasta tasarımı böyle olur dercesine güzel şeyler bunlar. Gördüğüm pastalardan en şâşâlısı üstünde resim olan ya da iki çiftin kollarını garipçe birbirine bağlayarak birbirlerine yedirmeye çalıştıkları o düğün pastaları. Fantezik olay bunlar herneyse... Yemeğe kıyamayacağınız türden pastalar ya da dakikasında silip süpürebileceğiniz...

Twitter yeniliklerle geliyor...

Sonunda Twitter'da değişeceğini duyurdu. Beklediğim birşeydi aslında. Sonuçta kendisini geliştirmesi gerekiyor. Yakın zamanda yavaştan değişim başlayacak. İlk olarak Facebook'un yapmış olduğu şekilde bu değişim gözlenecek. Nasıldı peki o değişim? Facebook değişimini başlattığında kullanıcılarına isterseniz eski Facebook'u kullanın isterseniz de yenisini demişti. Daha sonraları eski Facebook kullanıma kapanmıştı. Yeni tasarımla devam etmişti. Eminim hatırladınız. İşte Twitter'ın da yapacağı bu. Yeni Twitter'ı tanıtan bir adres açmışlar. Kullanıcılarında yavaştan bir göz alışkanlığı yaratmak amaçlı. Tabiki sadece tasarımı değişmeyecek. Bunun yanında birkaç sosyal siteyle anlaşılmış. Dailybooth, DeviantArt, Etsy, Flickr, Justin.TV, Kickstarter, Kiva, Photozou, Plixi, Twitgoo, TwitPic, Twitvid, USTREAM, Vimeo, Yfrog ve YouTube var bunlar arasında. Bu servislerin sağladığı resim, video, müzik gibi içerikler Twitter'ın arayüzünde görüntülenebilecek. Güzel de olacak. Ancak bu ülkemizde bazı sıkıntılara yol açacak gibi geliyor. Video demek Türkiye'de tehdit demek , sakıncalı video demek " Mahkeme kararıyla engellenmiştir " demek. Böyle şeyler yaşamamak istiyoruz tabii ki umarım olmaz da ... Herneyse inceleyelim bakalım.

Spartacus : Blood and Sand

Bugün e2'de yayın hayatına başlayacak olan Spartacus'ten birkaç fotoğraf ve bunun yanında fragmanı sunmak istedim. Cnbc-e'de ve e2'de yayın hayatına başlayacak olan dizi bir hayli ses getirecek bence. Ben izlerim diye düşünmekteyim. İlk bölüm bugün (15 Eylül) e2'de verilecek. e2 bildiğiniz üzere karasal yayın yapan bir kanal değil. Karasal yayında ise pazar günü (19 Eylül) Cnbc-e'de izleyeceğiz bu güzelim diziyi. Bilmeyenlere söyleyeyim ki halk arasında açık saçık olarak nitelendirilebilecek bir dizi. Tahmin edeceğiniz üzere e2'de sansürsüz yayınlanabilirken Cnbc-e'de çiçekli böcekli bir şekilde izleyebiliriz. (cnbc-e sansürü bu şekilde yapmakta çünkü. bknz.) Ntv'de okuduğum bilgiye göre çizgi roman estetiğinin ve ileri görsel efekt tekniklerinden yararlanılarak çekilmiş dizi. Dizi Spartacus'ün ihanete uğraması ve arenalarda yeniden doğmasını anlatmakta...

300 Günübirlikçi : Battle of Khilyos

Çok Film Hareketler Bunlar'ı izledim dün. Şu Yılmaz Erdoğan'ın öğrencilerinden oluşan topluluğun çekmiş olduğu filmi. Film tadı vermedi pek. Skeçlerden oluşan birşeydi. Ayrı ayrı skeçler yazılıp konu olarak birleştirilmeye çalışılmış ya da çalışılamamış her nederseniz artık. Güldüm güldüm , gülmedim değil. Ama kahkaya yoktu yani. Filmsiz Fragman adında birşey geçiyordu filmde. Filmi hiçbir zaman yapılmayacak olan bir fragman çekmişler. 300 Günübirlikçi! Çok hoşuma gitti gerçekten. Fragmanda başka filmlerden esintiler var. Aşağıda izledikten sonra göreceksiniz. Filmden o bölümü kesip siz okurlarım için upload ettim. Hem de birkaç siteye. Haydi izleyelim.


Ben izleyemiyorum diyenlere : bilinmiyor.tv , facebook

Kolomb'un yumurtası

Yazma gereği duymamıştım taa ki Seyrusefer'in yazmış olduğu Kolomb'un yumurtası adlı yazıyı görmeden önce. Şuan yazdığım şeyler onun yazısından tamamen farklı olmakla beraber aynı konudur. Tarih hocamız anlatmıştı. Tebessüm ettirmişti beni hocamız sağolsun.Olay şöyle gelişmiş efendim... Kristof Kolomb bildiğiniz üzre Cenovalı bir kaşif. Amerika'yı keşfetmiş ancak orayı Hindistan sanmıştır falan filan. Bilirsiniz yani...O keşifleri yapmadan önce kraliçeden üç adet gemi istemiş. Keşif yapıcam arkadaş diyerekten. Kraliçe başta direnmiş ancak daha sonraları olay tatlıya bağlanmış ve gemiler Kolomb'a verilmiş. Verilmiş ancak gemilerde mürettebat eksikmiş. Kolomb ona da bir çare bulmuş. Zindanlardan idamını bekleyen insanları toplatmış ve onları mürettebat yapmış. Sonunda yola çıkabilmişler. Amaç yeni yerler bulmak ancak o yeni yer dediğimiz yerler var mı bilinmemekte tabi. Sürekli okyanusta ilerlemekteler. Belirli bir zaman geçtikten sonra açlık başlar tabi ki. Açlığa dayanamayan mürettebat kaptan Kolomb'tan geri dönelim isteğinde bulunur ancak geri döndükleri anda Kolomb'un kellesi uçurulacaktır. Bunu adı gibi bilmektedir Kolomb. Bu yüzden aklını kullanır. Gemide kalan ve kendisinde olan son yumurtayı mürettebata götürür "Bu yumurtayı düz tutabilirseniz döneriz ama ben düz tutarsam yola devam ederiz" der. Mürettebat birkaç hafta bu işle uğraşır. Yapan çıkamaz. Bu olayla uğraşırken tabii ki yola devam edilir. Olaydan sıkılanlar Kolomb'a sen tut da görelim gibisinden bir soru yöneltir. Kolomb gayet soğuk kanlı bir şekilde yumurtanın yayvan ucunu düz bir yere yerleştirir hafifçe yere doğru bastırır. Yumurta kırılmaz ancak düz durur. Çatlamaya ramak kalmıştır. Yumurta düz durmaktadır. Mürettebat şaşırır aynı zamanda üzülür çünkü yola devam edilecektir. Birkaç gün sonra da kara görünmüştür ...

İnternetin doğurdukları .4

İstanbul'un gerçek fatihini bulduk. Daha doğrusu bulmuşlar. İnternetin doğurduğu bir yıldız daha! Kenan Abimiz. İstanbul'u fetheden Sultan Mehmed değildir Kenan komutandır. Tarihçilerimiz buna kayıtsız kalmayacaktır. Eminim birkaç sene sonra okul müfredatlarında yerini alır komutanımız.
[ izliyoruz ] [ katılıyoruz]

PES 2011 Türkçe geliyor...

Dünya'nın bir numaralı oyunları arasında kendileri. Pes 2011'den söz ediyorum. Erkek dünyasının baş tacıdır. Bir aralar şöyle bir cümle görmüştüm "Playstation erkeklerin konkenidir." Cidden öyledir. Bir de Pes olunca dadından yenmez. Şimdi sevindirici bir haber geliyor. Level dergisinin haberine göre Pes 2011'de Türkçe dil seçeneği de olacakmış. Aslında İngilizce de olsa pek birşey farketmiyor benim için. Sonuçta çok büyük bir İngilizce bilgini olmanıza gerek yok. Master ligte falan gerekirse gerekir.Önemli olan tırım tırım Türkçe yama arayanların rahat etmesi. Lafı fazla uzatmadan Level dergisinin verdiği haberden alıntı yapayım.

Durum budur.

Yarın sabah İstanbul , akşama doğru da Tekirdağ. On gün kadar bir tatil ve tekrar Bursa.Pzts Ağu 02 22.03 via webbilinmiyor
Sertaç Recepoğlu

Nasreddin Hoca'dan Öğütler

Nasreddin Hoca'yı biliriz hepimiz. Fıkralarıyla falan... Güldürürken düşündürür diyerek bir klişeye daha imza da atalım şuan. Çünkü öyle be birader. Şu zamanlarda Nasreddin Hoca'nın dedikleri adı altında bir çok şey yazılmakta. Çoğu uydurmadan ibaret. Çünkü bunları uyduranlar "Güldürmüyor mu arkadaşım önemli olan bu" deyip geçenlerden. İş bu değil ama neyse konu farklı bir yere gitmeden toparlayayım. Nasreddin Hoca'yı bize görsel olarak da hatırlatmak amaçlı Ergin Doğanay aşağıda izleyecek olduğunuz şeyleri ortaya çıkarmış. İşte budur! Geleneklerimizi , düşünürlerimizi yaşatmak budur. Öyle ah vah etmek yerine bunun gibi yaratıcı projelerle yaşatılır bizim değerlerimiz. Teşekkür ediyorum kendilerine ayrıca devamını da bekliyorum.Vidyoları izleyebilmek için yazının içine dalın.

Kıssaca // MU

Hep ilgimi çekmiştir ırkım .
Türklük , Türkler v.s. MU kıtasını da duymuştum çok çok öncelerden. Hatta bir çok yerde okumuşumdur hakkındaki , hakkımızdaki varsayımları. Bugün yine rastladım MU kıtasıyla ilgili bir habere. Bazı bilgileri ilgimi çekti. Şu tek tanrı olayı mesela. Hayatında tarih dersine girmiş olanlar bilir. Türkler İslâmiyet'ten önce tek tanrılı bir dine inanıyorlar diye bir şeyi mutlaka duymuş olmalısınız .İşte haberde de bu geçmekte buradaki ayrıntılar benim ilgimi çekti bir bakın bakalım sizde ... Uygurlar - Türkler ve MU'yu bağdaştırabilecek misiniz ? Önemli ayrıntı olarak verecek olursam " Atatürk de zamanında bir ekip kurdurtup sulara gömülen bu kıtayı araştırtmıştı. "

MU ile ilgili bağlantılar ;

• Yazıda bahsettiğim haber
• Vikipedi'de var bir şeyler

Testere VII Geliyor

Dünya'nın en iyi korku filmi olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na giren bir film Testere .Seriye bağlamış olarak insanları korkutmayı da başarmıştır .Nedense ben korkmaktan çok kusucaktım demişimdir her defasında .Dedik ya seriye bağladı diye .En son altıncısı çekilen filmin son serisi olarak yedincisi çekilecek .Bu sefer farklı olan olay 3D olması .İşte şimdi korktum ! 3D tuhaf bir şey gerçekten .Normal bir filmde hissettiklerinin iki katını hissetmeni sağlayabiliyor bazen .Filmin ilk fragmanı yayınlanmış .Pek ayrıntı vermese de ... İzliyoruz .

Pencil vs Camera : Ben Heine

Friendfeed'de görmüştüm ancak aa ne güzel deyip geçmiştim sadece .Bloga aktarmak hiç aklıma gelmemişti .Deviantart'ta dolaşırken tekrar rastladım .Azıcık kurcaladım , karıştırdım birçoğunu bulmayı başardım .İşte sanat (!) diyebileceğim şeyler arasında aşağıda gördüğünüz fotoğraflar .Kalem ve kamera yeterli .E tabi yeteneği söylemiyorum çünkü bunları yeteneği olanlar yapacaktır .O yeteneği olan ve aşağıda gördüğünüz resimleri oluşturan da Benjamin Heine adlı fotoğrafçı .Deviantart'ta "Pencil Vs Camera" diye aratırsanız karşınıza çıkacaktır .Ancak zahmet etmeyin aşağıya sundum .Fotoğrafçının bu çalışmalarının dışında birçok farklı çalışma da bulunmakta .Yazı içeriğinde verdiğim bağlantılardan ulaşabilirsiniz .

Birkaç kelam.

Çok uzun zaman oldu yazmayalı .Sebeplerini aşağıya sıraladım .Şimdiden söyleyeyim de ... İsterseniz ilk onları okuyun çünkü bu zaman zarfında ülkede neler olduğunu anlatacağım bunları nerelerden öğrendiğimi görebilirsiniz o sıralamada .Başlayalım ...

Ülkede sansüre karşı böyük bir yürüyüş yapıldı .Taksim'de oldu çok çok ses getirdi mi ? Bilemiyorum .Belki etraftaki insanların ilgisini çekmiştir ."aa bak protesto var" diyen olmuştur .Benim isteğim tvlerde son dakika haberi olarak Taksim'de sansür için yürüyüş yapılmakta denmesiydi ... Ama olamaz ! Bizim sosyal medyadakiler adam öldürmez , kavga etmez , olay çıkarmaz .Normal bir insana göre bunlar zaten doğrudur ancak habercilere göre yukarıda saydığım şeyler yapılmazsa haber değeri taşımaz .Anca 10 saniye görürüz alt yazı olarak bitti .Bu hep böyledir . Sansüre karşı yapılan yürüyüşe ilk olmasına rağmen çok kişi katılmış bence . [bakınız .] [b.2] Yarın da Bursa'da var bir yürüyüş gitme olasılığım yüksek bakacağız artık .

Diğer konuya geçecek olursam ...
Bu yazmadığım , sırf televizyon izlediğim dönemde bir diziye rastladım .O nasıl harika bir dizidir öyle .Küçük Sırlar ... Amman şakaydı. Diziyi oluşturanların geneli için yapacak olursam eleştirimi adamlar sanırım gossip görl hayranı , çorap fetişi ve liseli fantezisi tutkunu .İyi iyi ülkemizde bir bu eksikti .Sabah rastlamıştım diziye sanırım devamlı kanal d de dönmekte .Bir bölümünü sonuna kadar izledim .Hiç yalan söylemeyeyim evet izledim .Bol bol güldüm olamaz böyle bir şey dedim .Şimdiden söyleyeyim Twitter'da hanzo , apaçi , kro gibi şeyler görürseniz çekinmeyin diziden görüp gelmiş olabilirler çünkü paso telefondan twittleşen iki arkadaş var dizide .Tuhaflıklarla dolu yani ama siz siz olun sadece gülmek için izleyin derim .Bunun dışında Kanal D'de sanırım işin sırrını buldu . " Ülkede sex yapan yok abi , porno desen onu da devlet sağolsun siteleri kapatıyor .Ooo iyi iyi biz şöyle fantezi tarzı şeyler yapalım da tutsun .Bak Aşk-ı Memnu nasıl tuttu .Bak Kavak Yelleri'ne .Küçük Sırlar ...Bu kesin tavan yapar reytinglerde. " deyip veriyorlar dumanı .Haydi hayırlısı ...

Yine yenildik .Bir Galatasaraylı olarak bu kelime grubundan sıkılır oldum .Fenerbahçe ile yaptığımız -dostluk maçı diyemeyeceğim- maçı 1-0 malûp tamamladık .Sağlık olsun .Devam eder bizim Galatasaraylılığımız .

Son olarak yattığım bu süreçte hiç merak etmediğim ancak herkesin önerdiği Felekten Bir Gece filmini izledim .Bir hafta falan oldu .Yok böyle bir film diyebildim .Çok iyi yapmışlar gerçekten .Filmin üstünden bir sene geçtikten sonra bunu yazmak bir tuhaf oldu ama olsun .Ne demişler geç olsun güç olmasın .İzledik işte ...Daha önceden izlemeliydim dediğim filmlerdendi .Benim gibi halen izlemeyenler vardır .İnternet üzerinden izledim .İzlemenizi de öneririm . [the Hangover]

Bir süredir yazmamamın nedenlerini sıralıyorum ;

• 5-6 gündür çok kötüyüm diyebilirim . Yazın hasta olduk arkadaş .Hep yatmam gerekiyor nedeni belimdeki sorun .Bunun dışında kusma olayları falan da vardı ...
• Yazacak konu da bulamıyorum desem yeridir .Hasta olduğumdan dolayı olabilir .
• Sabahtan akşama kadar yatıp televizyon izlemek insanı bir hayli sıkıyor .Kısa zamanda döneceğime emin olabilirsiniz .Aynı şeyleri izlemekten gına geldi çünkü .

Steph Goralnick : Fotoğraf

Fotoğrafçımız Steph Goralnick .Bakıldığında kafaları karıştıran ve bir hayli eğlenceli fotoğrafları bulunmakta .Yaptığı bu ilginç şeye "alternate reality gravity" adını vermiş .Belki de fotoğrafçılıkta bir terimdir bilemem .Türkçesi alternatif gerçek yerçekimi olmakta .( translate yalancısıyım ) .İnsana tuhaf geliyor yahu havada asılı olduğunu düşündüğün adamın gerçekte kaldırıma uzanmış bir oyuncudan ibaret olduğu ... Ya da uçurumda bir yere tutunmaya çalışan adamın ancak gerçekte yere uzanmış olup bize oyun ettiği ... İşte sanat .

Opera Şehre İniyor !

İstanbul'un 2010 Kültür Başkenti seçilmesinin ardından İstanbul , kültür-sanat aktivitelerini arttırdı .Bilirsiniz Bursa'da yaşayan biriyim ancak İstanbul vazgeçilmezdir .Öyle olmasa kültür başkenti seçilmez diyebilir miyiz ? Evet olabilir ...

Reklamlarda görmüşünüzdür bir adam minübüste giderken "Şöför bey , şöför bey müsait bir yerde inecek vaar " diye haykırır bu da bize operayı çağrıştırır .Reklamlar iyi hazırlanmış ben beğendim şahsen .Hem de çok ...

Evet opera şehre iniyor .Bu yıl ilk kez düzenlenen bir festivalmiş "Uluslararası İstanbul Opera Festivali" .Bundan sonraki her yıl da düzenlenmesi düşünülmekte .Bu yıl temmuz ayı boyunca sürecek .Başlangıç 2 Temmuz .Opera'nın şehre inmesi nasıl oluyor diyorsanız ... Bu festival Topkapı Sarayı , Yıldız Sarayı , Rumeli Hisarı ve Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda gerçekleştirilecek .Sadece salonlarda sahnelenen opera böylelikle şehre inmiş olacak .Hedefledikleri de bu .Söylediğim bu yerlerde Türk kültür ve yaşantısını en güzel şekilde anlatacak olan gösteriler sergilenecek .Türk operacılarının dışında Almanya'nın önemli operacıları da sahne alacaklar .Festival ,8 prodüksiyon ve 18 gösteri barındırıyor .Festivalde operanın dışında Türk ve yabancı sanatçılar da konuk solist olarak yer alarak şarkılarını seslendirecek .

Reklam filmi bir hayli iyi olmuş demiştim .Fotoğraflar da aynı şekilde birbirinden güzel .İşte Mehmet Turgut'un objektifinden Beyazıt Öztürk , Azra Akın , Kubat ,Burcu Esmersoy , Yetkin Dikinciler ...

-Yetkin Dikinciler-

Dünya Kupası adına .

Biraz da futbol olsun dedim ... Fazlasıyla futbol seven biriyimdir .Aslında izlemekten çok oynamak keyif verir bana ama izlemek de futbolun bir parçası .Dünya Kupası da başlayalı bir hayli oldu .Haziranın ortalarında başlayan turnuvada elemeler de aşıldı sıra çeyrek finallerde .Grup maçları pek istediğim gibi geçmedi .Tüm takımlar mı temkinli oynar arkadaş ...

Turnuvanın başından beri favorim İspanya .İspanya'yı da bana sevdiren David Villa .Dünkü Portekiz maçında da bir hayli iyi oynadığını düşünmekteyim .Aldı tabi adam 40 milyon € 'yu hem de Barça'dan , oynayacak ... E zaten oynamasa o kadar parayı alamazdı da diyebiliriz aslında .Neyse devam ... Çeyrek final eşleşmeleri gerçekten sağlam oldu .Başta Fransa ve İtalya'nın elenmesi benim için sevindirici bir olay .Sevmiyorum yahu ! Zaten oynayamıyorlardı ... Bunun dışından sağlam takımlardan elenen İngiltere var ki amman aman .Almanya'nın 4-1 aldığı maçta Lampard'ın attığı ancak sayılmayan belki de İngilizlerin maçı çevirmesine yarayacak o gol , ahh o gol ... Hakemler sanırım kör . Ömer Üründül bile gördü be abi ! ♥

Çeyrek final maçları sonucunda yarı finale çıkacak olan takımlar Brezilya , Uruguay , Almanya ve İspanya olur diyorum ben .Ancak öyle bir karşılaşma var ki akıllara zarar " Arjantin - Almanya "
Gerçekten fena maç olacak izlenmeye değer .Bu sonuçlardan gidersem finali görür gibiyim ...
Finalde Brezilya - İspanya karşılaşması tadından yenmez bir şey olurdu benim için .İddaa'cılar için gerçekten zor iş be abi düşünmek , yorum yürütmek .Sadece zevkine kafa yoruyoruz burada o bile insana ne çileler çektiriyor .Başlıyorsun ya Almanya değil de Arjantin çıkarsa ? İspanya'yı kesin elerler onlar ya ..? Yaaa da olmuyor işte , zor iş bu İddaa da ...

Altta gördüğünüz resim çeyrek final karşılaşmalarını göstermekte .Resimdeki ilk iki maç 2 Temmuzda diğerleri ise 3 Temmuzda oynanacak .Yarı final karşılaşmaları ise 6 ve 7 Temmuzda .Üçüncülük maçı 10 , final maçı ise 11 Temmuzda oynanarak turnuva son bulacak .Büyük keyif 1 ay boyunca futbol izleyebilmek , hem de şifresiz ...

Blogger özel etki alanı sorun & çözümü

Buradaki yazıda Blogger özel etki alanlarına n'olduğunu belirtmiş ve blogu "blogspot.com" olan eski etki alanına geçirdiğimi söylemiştim. Aradım taradım ve özel etki alanına yeniden geçiş yapabildim .Bu sorun benim canımı çok sıktığı için - eminim çoğu bloggerın da canını sıkmıştır - anlatayım ki diğerlerinin de içleri rahatlasın dedim .Ben domaini yönlendirirken "DnsPark" ı kullandığım için oradan anlatmak durumundayım ...

Aslında iş IP'de bitiyor.Yani DnsPark için anlattığım olayı aynı şekilde diğer yönlendirme adreslerinde de kullanabilirsiniz .

Erişim sorunu.

Sevgili okurlarım ... Google servislerinin ülkemizde yasaklanmasından dolayı " net , com , org " gibi özel etki alanına sahip Blogger alt yapısı kullanan bloglara erişilemiyor .Bu durumu düzeltmek için "blogspot.com" uzantılı adresimize geri döndük .Sorun düzeltilene kadar böyle sürecek sanırım .Çünkü bloglara bunun dışında hiçbir şekilde erişim sağlanamıyor .Sorunun düzeltilmesi de Google'ın Türkiye'de bir ofis açması ve vergi vermesi sonucunda gerçekleşecek .Bu durumu dayatan ülkemiz belki haklıdır bilemem ama yasak da pek hoş bir şey değil .Bu durum umarım kısa sürer yoksa şimdiden deliye dönmüş durumdayım !

• İnternet savaşları - Google da yasaklandı !
  Google Servislerine Erişim Engellemesi

Sansür, bir toplumun kendine olan güvensizliğini yansıtır ve otoriter rejimlerin belirgin bir özelliğidir. Potter Stewart

Siz sevgili Blogger kullanıcıları " blogspot.com " uzantılı adreslerinize geri dönüş yapmak için ; Kumanda paneli » Ayarlar » Yayıncılık yolunu izleyebilirsiniz ...

Shakira - This time for Africa

Dünya Kupası için hazırlanmış en iyi klip bence .Klibi en iyi yapan da Shakira diyebilirim .Müzik zaten kulağa hoş geliyor buna görüntü de eklenince dadından yenmiyor .Klibe futbolculardan kısa görüntüler eklenmiş .Türkiye'den de Hasan Şaş'ın Brezilya'ya attığı gol bulunmakta .Güzel güzel beğendim .Hele ki Shakira!

Shakira ♥ seviyoruz seni .

İnternetin doğurdukları .3

Albeni'nin eski reklamlarını bilirsiniz .Bilmeyenler için , bahanesi çok klişesi etrafında dönen reklamlardı .O reklamları bu sefer farklı bir kişiyle ve farklı bir şekilde uyarlamışlar .İçeriği anlatmadan içeriye alalım . Komik olmuyor öyle .
[ izliyoruz ]

Blogger'a Facebook beğen butonu

Facebook sosyalleşme ötesi bir site oldu artık .Neredeyse her yerde onun "Beğen" butonlarını görür olduk .Bunu blog kullanıcılarının da bloglarına eklemelerini istemiş ve "Facebook Developers" adında eklenti adresini açmış .Yalnız bu eklentilerin çoğunluğu Wordpress tarafından kullanılabilecek eklentiler .Bloguma entegre etmeyi çok denedim ancak olmadı olmadı olmadı .Aradım taradım sonunda birşeyler çıkartabildim ve bloga Facebook Beğen butonunu yerleştirebildim .An itibariyle 10 dakika olmadan yazıyı yazmaya başladım ki diğer Blogger kullanıcıları da yararlanabilsin .Evet efendim başlıyoruz .

Kıssaca // Filistin

Bildiğiniz gibi son günlerde gündem , Mavi Marmara yardım gemisine İsrail tarafından yapılan haysiyetsizlik .Olay büyüdü büyüdü büyüdü .Büyümeliydi de ... Ülkemizde Filistin bayraklarıyla sokaklara çıkılıp olay protesto edildi .İşte gördüğüm bu protestolar sonrası ülkemiz insanlarının ne kadar cahil olduğunu anladım .Filistin bayraklı protestolarda anladım ...Filistin Bayrağı'nın anlamı ilk olarak Osmanlı döneminde belirlenmiş .Nasıl mı ? Osmanlı'nın , Batı tabiriyle "Hasta Adam" yıllarında çıkan ayaklanmalar arasında Şerif Hüseyin'in çıkardığı ayaklanma da bulunmakta . asdasdasdİşte bu ayaklanmanın sembolü olarak kullanılan bir bayrak .Birkaç evre geçirdikten sonra en son olarak Filistin ülkesinin bayrağı olarak kullanılır olmuş .( bakınız : [1] [2] )Evet orada olanlara daima üzüldük üzülmeye devam ediyoruz ancak bunlar nedense benim kanıma dokunuyor . Osmanlı'ya yapılan ihanetler kanıma dokunuyor aslında Kıssaca yazayım dedim .Siz ne düşünürsünüz bilemem ...

Benzer konularda ;

• İçimden geldi .
• İsrail sınıra çekildi .

Teşekkürler BP!

Ne kadar oldu bilmiyorum ama mutlaka haberlerde görmüşsünüzdür .İngiliz petrol şirketi BP'nin tankeri Meksika Körfezi'nde patlamıştı ve hayvani bir petrol akışı vardı okyanusa doğru .Onu denedi , bunu denedi olmadı .En sonunda , sızıntı dedikleri yeri aşırı basınçla verilecek olan çamur ve çimento ile kapatma uğraşındalar .Hâlâ da kapatılmış değil .Obama en son şu kahrolası deliği tıkayın siteminde bulunmuştu .İşte o sızan petrol tabiki de buhar olup uçmuyor oradaki canlılara zarar veriyor .Gün geçtikçe de zarar vermeye devam ediyor .Resimleri görünce hak vereceksiniz .Yazık !

Write the Future - Nike

Daha önceleri Nike , "Take it to next level"-sıradaki gelsin- reklamıyla gönülleri fethetmişti .Reklam böyle yapılır demişti .O serilere devam etmek istemiş ki yeni bir tane daha çıkarmış ."Write The Future" - geleceği sen yaz - sloganıyla müthiş futbol reklamlarına bir yenisini daha eklemiş oldu .Sıradaki gelsin reklamına kaç puan verdiysem buna bir üstünü vermek istiyorum .Gerçekten büyük emekler , büyük uğraşlar var .Rooney , Ronaldo , Ribéry , Drogba az da olsa Iniesta , Fàbregas , Piqué gibi birçok yıldız futbolcu reklamda geçmekte .Bu sefer dünya kupasının da etkisiyle milli takımlar baz alınmış .Daha önceki reklamda kulüpler yer almaktaydı .Sonuç olarak ; Nike !

Mobil Facebook artık bedava

Sosyal medyaların en devi , en ilahisi , en fazla tıklananı , en çok apaçi barındıranı Facebook'u bilirsiniz .Bunları dediğime göre kesin olarak bildiğinizi düşünmekteyim .Günlük en az 1 kez girdiğimiz bir site .İnsanı sosyalleştiriyor mu asosyal mi ediyor tartışılır tabii ki de daha sonraya bırakalım onu .Dedik ya illaki günde 1 kez uğrarız diye ... İşte bu uğramalar sonucu dünyada birçok operatör Facebook'tan yarar sağlamak amaçlı telefondan ulaşımı geliştirmişlerdi .Bir aralar Türkiye'deki operatörler de Facebook'a telefondan bedava ulaşma imkanını vermişlerdi .Kısa bir zaman da olsa telefonla Facebook'a girme duygusunu tattık ve tam tadındayken bu duygu birden kesildi .Herneyse sadete gelirsem ... Efendim bu naçizane sosyal siteye tekrar bedava erişim açıldı ancaak öyle tamamen değil , kısıtlı bir şekilde .Adresi de değişti .Eskiden "m.facebook.com" adresiyle bağlanıyorduk .Bu sefer ise "0.facebook.com" adresiyle bağlanıyoruz .Kısıtlananlar arasında fotoğraflara bakamama , dış bağlantılara erişememe gibi şeyler yeralmakta .Bakmak istiyorsanız tabiki yine bakabiliyorsunuz ancak sizi uyarıyor .Ücretlendirme yapılabilir diyor .İyi de diyor .En azından ansızın paralarınız gitmiyor .Ben Turkcell'de denedim sorunsuz çalışıyor .Bunun yanında Avea gibi birçok operatörde de geçerliymiş bu uygulama .Facebook'un bu mobil servisi tamamen metin arayüzlü .Denemeye değer .

Cumhurbaşkanımız da Twittliyor

Sayın cumhurbaşkanımız twitter hesabı edinmiş .Follow eylememiz gerekiyor .Kızar küser sonra .Bu olay aklıma facebooku getirdi .Barack Obama'nın bir milyon hayranı var Abdullah Gül'ün neden yok diyesim geldi .Malum , facebookta öyle guruplar açılıyor .Haberi görür görmez girip takibe aldım .Retweet falan yaparız , dertlerimizi anlatırız .Şimdiden 9000 küsür takipçisi var giderek de artmakta haydi hayırlısı .Friendfeed'e de bekleriz ...

Twitter hesabını; sizlerin düşünce ve fikirlerinizi daha yakından takip edebilmek ve görüşlerimi sizlerle paylaşabilmek için açtım.Wed May 19 12:02:13 via webAbdullah Gül
cbabdullahgul

İnternetin doğurdukları .2

Çook zaman oldu bu çıkalı ama kendimi tutamadım .Tekel bayiine gelen kafası iyi 4 apache bayiiden birşeyler aşırmaya çalışıyor ancak daha sonradan gelen Ahmet abimiz bu 4 kafadarı nazikçe dışarı atmak istiyor .Olaylar kızışıyor biri bıçak çıkarıp Ahmet abimizi bıçaklıyor ve daha sonra olanlar oluyor ...
[ izliyoruz ] [ katılıyoruz ]

Biraz tebessüm : Yolunacak kaz

Birazcık tebessüm edelim dedim. Geçenlerde tarih hocamız bir kitaptan okumuştu bu hikâyeyi beğenmiş ,hayli gülmüş ve zamane insanlarının nasıl zekice konuştuğunu bir kez daha anlamıştım .Yolunacak kaz deyimini hepimiz biliriz .İşte bu deyimin nereden geldiğini anlattan bir hikâyeydi .Sırf buraya yazabilmek için internette de araştırdım ve buldum .Sonuna kadar okuyun eminim beğeneceksiniz . 

II.Mahmud bir yaz gününde yanına iki mabeyncisini alarak yollara dökülür. Sirkeci'ye gelip bir sandala binerek Beylerbeyi'ne geçeceklerdir. Şanslarına ihtiyar bir kayıkçı düşer. Ama ne kayıkçı. Yılların tecrübesi ile artık neredeyse İstanbul Boğazı'nda görünen yolcuları hallerine, tavırlarına ve kılık kıyafetlerine bakarak köylerini söyleyecek kadar tanımaktadır. Bitabi bu seferki yolcularının da kimliklerini hemen anlar. Ancak asla ses çıkarmaz ve işini yapar.

İnternetin doğurdukları .1

İnternet bir ünlü daha doğurdu .İsmini hâlâ bilmediğim bir abimiz de bu kervana katıldı .Gruplar , sayfalar , videolar paylaşıldı .Daha neler neler ...
[ izliyoruz ] [ katılıyoruz ]
( demek ki neymiş internetin doğurdukları adında yeni bir bölüm yaratmışız )

Artık dokunabiliriz : Wikipedia

5000 sayfalık Wikipedia kitabı oluşturmuş Rob Matthews .Bir yazım vardı hatırlıyorum "Wiki kitap yolunda" diye .Olmuş bile işte bu hınzır yapmış bu işi hemde çok iyi yapmışa benziyor .Keşke cilt cilt yapsaydı diyesim geldi kitabın boyutlarını görünce .Yazının devamında göz gezdirebilirsiniz .

Serzeniş : İçimdeki Browni Ağacı

Şu internette ne kampanyalar dönüyor yahu .Çok zaman oldu böyle şey görmeyeli .En son hatırladığım Çağatay Aktürk'ün "Hedef iPhone 3G S" kampanyasıydı .İşte bir firmadan iPhone 3 G S istiyordu diyerekten konunun özünü söylemiş olayım bilmeyenlere .Şimdi canım ciğerim Harun'um da kendine göre bir kampanya başlatmış .Onun amacı ise Eti'nin kendisine Browni Intense sponsoru olması .Facebook'ta başlatmış bu hareketi katılım bekliyor .Buradan da sonuna kadar da destek veriyorum ve destek vermenizi de istiyorum !Nasıl olacak bu destek ? Gireceksiniz şu Facebook fan sayfasına (Intense Canavarı adlı) hayranı olacaksınız , bu olay giderek büyüyecek büyüyecek taa Eti'ye kadar ulaşacak .Eti de Harun'a İntense sponsoru olacak .

• Ayrıntıyla inceleyeceğim ve destek vereceğim . Unutma ki kitle güçtür !
  

Nejat Talas : Yaratıcılık

NTVSpor ile ilgili birkaç resim gördüm dikkatimi çekti .Gerçekten beğendim .Nejat Talasss imzalı fotoğraflar .Resmi adresine baktım Türk televizyonlarında gördüğümüz birçok reklamın resimleri de Nejat Talas tarafından karelenmekte .Şu sıralar hep fotoğraf kategorisine çalışıyormuşum gibi gelebilir ancak bunları daha öncelerden görseydim elbetteki paylaşırdım .Fotoğrafçımız BP , Show TV Devler Ligi , Hürriyet , Nike , MediaMarkt , Mercedes , gibi birçok firmayla çalışmış ve iyi işler başarmış .Tebrik ediyorum ve resimleri gösteriminize sunuyorum .Daha fazlası yazının devamında ...

Kerem Beyit : İllustrasyon

İnternette dolanırken rastladığım bir illustrasyonistten söz etmek istiyorum .Bu işle uğraşanlar tarafından tanınan gerçek bir üstadmış .Bilmiyordum , öğrendim ... Sağlam çalışmaları var gerçekten e zaten dedik üstad diye .Türkiye'nin yetiştirdiği en iyi illustrasyonistlerden biri diyebilirim Kerem Beyit için .Eserlerini görünce sizde de bu fikrin uyanmasını bekliyorum .Bakalım ...

Bilmem ne tarihli günümün özeti .

Filanca saatte kalktım ne kalkıştı o .Sonra tuvalete gittim (kibarca : lavabo) işimi ettim .Elimi yüzümü yıkamadan havluya sildim .Geceliklerimi çıkarıp sallayarak bir çay yaptım .Oturdum yemek yedim dışarı çıktım .Azıcık hava alıp havayı kirlettikten sonra okula vardığımı gördüm .Derse girdim , zil çaldı , derse girdim , zil çaldı 6 kere tekrarlandı okul bitti yürüdüm yürüdüm yürüdüm durağa geldim .Otobüse bindim eve geldim zıbarıp yattım .

Bir garip geldi .Böyle yazmak seviliyor mu ne? Nasıl iştir yahu kalktım , gittim , gezdim , geldim , yattım vesaireleri .Bu mudur tutulan ?Buysa neden bana pek çekici gelmiyor .Edebi yazı desem değil , düşündürüyor desem o da değil nedir bu nedir ? " Filanca günümün özeti " başlıklı blog yazıları ilgi çekici mi sorarım sizlere ." E biz kişisel yazıyoruuz "... Yapmayın Allah aşkına direkt olarak klişeye bağlamış yazıyorsunuz işte .Aslında böyle yazmak daha kolay lan vallahi bak .Başlarsın 6 Nisan tarihli günümün özeti diye yazarsın .Bildiğim kadarıyla bizim Türk toplumunda monoton yaşamım yok diyebilecek birini tanımıyorum , böyle biri varsa çıksa karşıma da hayretle , hayranlıkla bakayım .Kalk ,okula ya da işe git ,çalış çabala , evine dön , ay sonu ya da ay başı paranı al karnını doyur hayatını geçir git .Budur !Evet evet işte budur .Yazmaya devam edin...
( eminim bu yazı , yazımda anlattığım yazı türlerinden daha ilgi çekicidir . )

• Anlattıklarım kişisel bloglar olarak nitelendiriliyorsa benim blogum ne olarak nitelendiriliyor ?
• Böyle resimler de popüler olayo ha !
  

Avatar 2 Fragmanı

James Cameron'ın o çok konuşulan filmini bilirsiniz Avatar'ı yani .Onun 2. serisi çıkmış .Kadroda kimler kimler yok ki Darth Vader başta olmak üzere ... Friendfeed'de paylaşmış adamım fragmanını gördüm gerçekten çok sağlam olmuş .Korkunç Bir Film vari birşey olmuş .Bilirsiniz hani Hollywood korku filmlerini tiiye alan bir film vardı işte o Korkunç Bir Film .Hatta seriye bağlamışlardı .Avatar 2 dediğim şeyde böyle birşey ancak çekilecek mi çekilmeyecek mi çekiliyor mu birşey anlamış değilim .İşte Avatar 2 .

Kuşbakışı Türkiye .

Neler gördü şu Anadolu .Hangi devletler , hangi imparatorluklar geçmedi ki üstünden .Roma mı dersin , Bizans mı yoksa üç kıta hakimi ecdâdımız Osmanlı mı Selçuklu mu kimler kimler ... Türkleşti artık şu koskoca medeniyet beşiği .Daha önceleri "İstanbul Boğazı" adlı bir yazı yazmıştım bu da ona benzer .Gördüm ülkemizin , yaşadığımız yerin güzelliklerini zaten biliyordum nasıl bir doğal güzellik içinde yaşadığımızı , bir de aracı olayım sizlere de göstereyim dedim .Buyrun kuşbakışı ülkemizin güzellikleri .Tabii ki bazıları , o kadar çok var ki ...

Türkçe konuşuyorduk Turkche değil !

Dilden yakınmak istiyorum yahu ! Evet evet bizim şu Türkçe varya hani katledilen işte ondan ... Dili adam gibi kullanmayanlara yazık diyorum başka birşey demiyorum .Evet bu konuda yazmak zor iş. Sanırım yazmaya başlayınca anladım .Şuan da sıkıntı çekmekteyim .Ama olsun bir sosyal mesaj vermeliyim .Hayatımıza internet gireliden beri böyleyiz sanırım ."Sırf üşengeçlikten bazı harfleri yutuyoruz " diyenlere haydi herneyse dedik , ya kendileri iki harflik bir kelimeyi 3-4 harflik bir kelimeye dönüştürenlere ne demeli ... Allah bin belanızı versin ! (bknz .) Böyle yapan arkadaşlarım var da biliyorum bunları ve her defasında da yüzlerine vuruyorum .İnternet çocukları sizi .Tüm sosyal yaşantısı bilgisayardan ibaret olan mahlukatlar sizi ."Yha" , "Bhen" v.s. v.s. şimdi çağırsam da bir sürü örnek verse size he unutmadan bir de sık kullandığı "Chımarıq Guselim" sevgilisinin lakabı mı ne işte öyle birşeyler .En çok takıldığım konu , kelimeler ...Bırakalım anlatım bozuklukları dil ve anlatım derslerini iyi dinlememekten olsun .Ahh ahh kıymetini bilseydik dilimizin buralarda değil daha ilerilerde , daha çok kişinin konuştuğu , daha çok kişinin bildiği ulusal bir dil olabilirdi ... Kapat !

Destekleyin ;

• Türkçe Olimpiyatları : Dilimizin olimpiyatları da var
• Dilim Dilim : Güzel dilim
  
• Türkçesi Varken : Neden artistlik yapıyorsunuz ?
  
• Ya Türkçe Konuş Ya Da Sus : Yeter !

Yansiklopedi : Saçmalayın !

Bilinmiyor ikinci yaşına girdi ve hâlâ birşey yazmamakta ısrarcıyım ya da yazamamakta herneyse işte.( kutlu olsun )En azından kendimi kasmıyorum bazı blogcular gibi .Evet giriş buydu gelişmeye geçiyorum ...Gülmek isteyenlere bobiler dışında bir adres vermek istiyorum .Vikipedigörünümlü bir site ancak seçerek ve saçarak bilgi veriyorlar .Sosyal medya kullanıcıları bilir bende biliyordum ancak blogu sadece sosyal medyadakiler okumuyor ki canım diyerek yazıyı yazmaya karar verdim .Yansiklopedi adını verdikleri bir site .Aynı Vikipedi şeklinde işliyor .Maddeler ekleniyor , ekleniyor , ekleniyor ...Sloganları " Herkesin saçmalayabileceği özgür şey " daha ne diyeyim bilemedim şimdi .Heh ! İnternete renk katan birşey olarak görüyorum ancak madde sayısı o kadar fazla sayılmaz .İşte bir bundan yakınabilirim .Vikipedi de aynen şu şekilde tanıtmış bir bakın .Bak bunu sevdim diyebileceğim başlıkları da aşağıda sıraladım göz gezdirebilirsiniz .Ego tatmin edici başlıklarda bulunmakta söylemeden geçemeyeceğim vallahi ! Özellikle ülke başlıkları bir tuhaf bir gülünç ...Bakın göreceksiniz .Ancaak sadece Türkçe bölümü yani Yansiklopedi böyle sadece .Bunların bir başı var " Uncyclopedia " burada da gülünç şeyler var evet ama damarımıza dokunan şeyler de yok değil hani bir girin dolaşın bakalım .

• Yansiklopedi'ye buradan ulaşabilirsiniz .

Kıssaca // Nevruz

Oniki Hayvanlı Türk Takviminde görüldüğü üzere Türklerde de çok eskiden beri bilinmekte ve törenlerle kutlanmaktadır. Türklerde Nevruz hakkında başlıca rivayet, bugünün bir kurtuluş günü olarak kabul edilmesidir. Türklerin Ergenekon adlı yerden demirden dağı eritip çıkmalarını, baharın gelişini, doğanın uyanışını temsil eder. İşte bu nedenle bugün Türklerde Nevruz, yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilmiş ve günümüze kadar bayramlarda kutlanagelmiştir. Orta Asya'daki Türk topluluklarından Azeri, Kazak, Kırgız, Türkmen, Özbek, Tatar, Uygur Türkleri, Anadolu Türkleri ve Balkan Türkleri Nevruz geleneğini canlı olarak günümüze kadar yaşatmışlardır. Türk kavimleri tarafından M.Ö. 8. yüzyıldan günümüze kadar her yıl 21 Mart'ta kutlanır.

Televizyonlarda falan yüzer kez anlatılan nevruz işte üstteki gibi birşeydir .Gündeme geleliden beri kaç kişiye anlattım bilemezsiniz .Kutlu olsun ...

Street Fighter'da Türk güreşçisi : Hakan

Geçenlerde okumuştum .Street Fighter'a bir Türk karakter eklenmiş .Haberi okuyunca inanamadım gerçekten .Biz Türkler strateji oyunlarında Osmanlı'yı , savaş oyunlarında Türk ordularını hep görmek isteriz en azından ben hep görmek isterim .Nedenini de anlamış değilim ama herneyse ...İlk defa beni sevindiren oyun "Knights of Honor" olmuştu .Eski bir strateji oyunudur , çok az duyulmuştur belki de ilk defa şuan bu adı okumuş , duymuşsunuzdur .Oyunda Selçuklu ve Osmanlılar vardı .Öyle Osmanlı adını kapatmak için "The Turks" diye geçmiştir çoğu zaman çoğu oyunda ondan diyorum azizim .Daha sonraları Age of ... 'ta falan görmüştük .Ama bunlardan çoğu beni heyecanlandırmamıştı .Şimdi heyecanımın tavan yaptığı bir oyun var ki o da muhteşem bir oyun .Herkesin bildiği üzre Street Fighter ! Oyun sektöründe biz Türk kullanıcıları sevindiren gelişmeler oluyor çok da iyi oluyor .Oyuna yeni karakterler eklendi ve o karakterler arasında bir Türk pehlivanı bulunmakta .Adı ise Hakan ! Sumo güreşçisi de neymiş canım alın size "Türk Yağlı Güreşçisi Hakan !" 30 Nisan'da Avrupa'da satışa sunulacakmış .Dünya'daki Street Fighter tutkunları Türk güreşçisini merakla beklemekte ... Fotoğraflarla Hakan'ı görebilir ve Super Street Fighter'ın tanıtım vidyosunu izleyip daha da heyecanlanabilirsiniz ...

Beyblade Sabri 2

Beyblade Sabri abimizi televizyon alemine çıkaran Esra Ceyhan'a yazının başında çok teşekkürler ediyorum .Bildiğiniz üzre ya da bilmediğiniz üzre herneyse bu abimiz Kanal D'de "Havada durdum şahitlerim var" teziyle ortaya çıkmıştı .Ama ne çıkış o !Konuşurken bir anda Allaaagh nâralarıyla uçmaya çalışmıştı ancak sadece dekoru temizlemekle kalmıştı .Şimdi onu coverlamış vee karşımıza tekrar çıkmış bulunmakta .İlk kez kara kutuda gördüğümüz abimiz o program pek ciddi olmadığındandır herhalde yuvarlana yuvarlana bir hâl olmuştu .Coverlamış dedik ya yukarda .İkinci defa canlı yayında "Havada duruyorum" tezini kanıtlamaya çalıştı .Ama ciddi bir programda yuvarlanma gereği duymadı .İzliyoruz ... (YOUTUBE!)

Direniş Başkenti !

Helâl mi olsun ! Evet olsun olsun ...

Elektronik kitabınız "Amazon Kindle"

Apple'ın iPad'ından söz ettikten sonra online alışverişin bir numarası Amazon.com'un cihazından bahsetmemek olmaz .E-kitap özelliği taşıyan bu cihaz 3 yıllık bir çalışma sonucu ortaya çıkmış .Bu ay da ülkemize gelecek. Cihazın adı "Amazon Kindle" .[kindle via] Amazon Kindle , abonesi olduğunuz gazeteleri istediğiniz zaman indirip okuyabilme ve aynı zamanda internet aracılığıyla kitap, dergi ve blog sayfalarını gezebilme imkanı sunuyor .Bunun yanında en iyi sayabileceğimiz özelliklerinden biri ise istediğiniz bir kitabı kısa süre içinde satın alıp okuyabilme özelliği ... Ülkemize yukarıda da bahsettiğim üzre bu ay gelecekmiş ve yaklaşık 250 $ olarak satışa sunulacakmış .Cihaz 292 gr ağırlında olup 6 inçlik bir ekrana sahip ve 600*800 piksel çözünürlükte .Son olarak okuduğum birkaç haberde kütüphanelerin , kitapların pabucu dama atılacak denmiş ...Ben çok iddialı bir cümle olarak algıladım ve sanıyorum ki böyle birşey olmayacaktır en azından yakın dönemde ...

( Ayrıntılı inceleme ) ( Foto galeri)

Sonunda : iPad

Apple Tablet geliyor diye daha önceki bu yazımda söylemiştim ancak adı iPad olarak çıktı .Tanıtımlarına v.s. göz attım .Ben oyuncağı beğendim .En beğendiğim özelliklerinden birini söyleyecek olursam alet bildiğiniz oyun konsolu (direksiyon) gibi Daha öncelerden böyle birşeyler geliyor demiştim .Daha öncelerden Apple Tablet demiştim .Aslında Nokia daha öncelerden N serilerinde böyle uygulamaları geliştirmişti ancak olsun bu daha güzel .Sadece ekrandan oluşan bu oyuncak çerçevesinin yoksayarsak güzel ve bir hayli kullanışlı bir oyuncak olacaktır ileriki senelerde .iPhone ve Apple Macbook'un arasındaki boşluğu doldurmak amacıyla yanımızda .1.27 cm inceliğinde 24*19 cm boylarında .3G'li olarak 725 gram , 3G'siz ise 680 gram kadarcık .1 GHz'lik Apple ARM A4 işlemci ile 16 , 32 ve 64 GB'lık depolama alanı bulunmakta .Tasarımıyla da iPhone'un evrim geçirmiş hali diyebilirim .(Ayrıntılı inceleme) (Fotogaleri)

Bursa'yla gurur duyuyorum.

Yaşadığım şehirde yani Bursa'da yürütülen bir projeden bahsedeyim dedim .Çünkü şehirde bu projenin afişlerini heryerde görmekteyim ."Bursa'yla Gurur Duyuyorum..." adındaki proje kentin kendini tanımasına yardımcı olacak bir proje .Daha doğrusu kenti oluşturan insanların , toplumların kenti tanımalarını amaçlıyor .Tarihi olsun , şuanki durumu olsun , kültürel gelişimi ve süreci olsun bu gibi konuları bizlere anlatmayı amaçlıyor .İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti ünvanını almasından sonra olması bir garibime gitti ancak her konunun altında da bir şeylik aramak garip ... Sonuç olarak proje kentte doğan , doyan , yaşamını sürdüren insanların doğdukları , doydukları , yaşadıkları şehirle gurur duymasını sağlamak .Hayırlı olsun derim başka birşey diyemem .Ayrıntılı bilgi için buradaki web sitesini ziyaret edebilirsiniz .

İzledim : Avatar

Sonunda dün gidebildim şu filme .Övüle övüle bitirilemeyen , gişe rekorunu bırak gişeleri kıracak denen , harcanan paranın katlarını kazandıracak denen filme .Ne yalan söyleyeyim ne deseler az .Alt yazılı bir şekilde , 3D gözlüklerimle ve fazla param olmasa da öğrenci birliğiyle girdik filme .Daha ilk başlarda bile içim kıpır kıpırdı .İlk defa 3D bir filme gittim açıkçası ." Vaay " dedim .Burdan artı puanla sinema devam etti .Filmi anlatmamı beklemeyin anlatmayacağıma yemin ettim diyebilirim .Çünkü gideceklerin olayları daha önceden tahmin etmesini istemiyorum .Kıssaca "Güzel yapmışlar be abi" dediğim filmlerin başına geçti Avatar .Görsel efektleri zaten beni bitiren başlıca etken .Filmi izlerken böyle bir yer olduğuna inanasım geldi .Yazanın ayrıca görselleri hazırlayanların yaratıcılıkları harika .Bunun yanında bazılarının yaptığı salakça eleştirilere de sadece gülüp geçtim filmi izledikten sonra .Aslında eleştiri denemeyecek şekilde komik birşey bu ortaya atılanlar .Neymiş Kur'an'dan çalınmış falan ...Tamam bazı olayları benzetebilirsiniz de çalınmış demek nedir .Bunun yanında da kesinlikle geyik yapmak için söylenmiştir dediğim bir cümle var .Avatar'daki karakterler (naviler) şirinlerden esinlenilmiş ."He-he"deyip geçin sadece .Dünya gişe rekorunu kırdı mı bilmiyorum .Ama geçeceğine inanıyorum .Bunun yanında hasılat rekorları kıran Yüzüklerin Efendisi filmi keşke bitirilmeseydi de serilerini de 3D şekilde yapsalardı .Zevkle izlerdim gerçekten ve güzel de bir rekabet olurdu .Herneyse son olarak da Avatar'ın 3 seri olarak çekilmesi düşünülüyormuş bunun da müjdeleyicisi olayım duymayanlar için .

Google'ın telefonu hazır

İnternetin devi olan Google , teknolojinin de devi olacağım diyor ve sağlam adımlarla ilerliyor .Daha önceleri İnternet Explorer gibi Mozilla Firefox gibi bir internet tarayıcısı çıkarttı .Adını Google Chrome olarak piyasaya sürdü ve gerçekten ses getiren bir uygulama oldu .Daha sonraları Windows’a rakip oluyor;XP, Vista , Parduş gibi bir Google yazılımı geliyor dendi ve çalışmalara başlandı halen de sürmekte .Dedik ya sağlam adımlarla geliyor bir sonraki adımı da telefon yazılımı üretmek oldu ve “Android” adında bir cep telefonu yazılımı üretti .Motorola , Sony ve daha sonraları Nokia gibi cep telefonu devleri “Android” yazılımlı telefonları piyasaya sürdü .Şimdi ise en büyük adımlardan biri geldi .Google cep telefonu üretti .Aklıma bir an Çin Halk Cumhuriyeti geldi .Şu bizim bildiğimiz “Made in China” ya da “Made in P.R.C.” klişeleri…Hani her malzemede artık bu yazıları görmekteyiz ya onun gibi yani ! Acaba Google’da …? Belli de olmaz hani .Konuya geri dönersek bu da diğerleri gibi ses getiren bir Google malı olacak belli ki .Nexus One adını verdikleri bu oyuncak iPhone avcısı diye de tabir edilmekte . Telefonunun kaputunun altında Android 2.1 işletim sistemi, 3G uyumluluğu, 512 MB RAM, 512 MB ROM bellek, 32 GB'a kadar genişletilebilir 4 GB saklama alanı, LED flaşlı 5 MP fotoğraf makinesi, 3.7 inç WVGA AMOLED dokumatik ekran, AGPS alıcı, dijital pusula, 1 GHz QUALCOMM işlemci, ortam ışığı algılayıcısı gibi özellikler görünmekte .Tasarım olarak da gözümüzün alışkın olduğu iPhone tarzı tasarımların devam ettiğini görmekteyiz birkaç değişiklik dışında .Cep telefonları savaşı kızışmaya başladı diyebiliriz .Çünkü Google bu ne yapacağı belli olmaz .Bu savaş (şirketleri kral olarak alırsak ) biz yerel halka yaradı dememiz mümkün .Aşağıda da gördüğünüz bu oyuncak , savaşları başlatan etkendir .Vurun !

• Buradan test sürüşüne çıkabilirsiniz . Bağlantı : http://www.google.com/phone/